📘 قراءة كتاب Kalpten Kalbe أونلاين
Hiç şüphe yok ki Allah Subhânehû ve Teâlâ ilim
ve hikmet sahibidir. Bu dünyada bizleri boş yere ya-
ratmamıştır. Zira şöyle buyurmaktadır:
“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin haki-
katen huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandı-
nız?” (Müminûn, 115)
Allah celle ve alâ, önünden de, ardından da bâtılın
gelemeyeceği aziz Kitabında beyan ettiği üzere muaz-
zam bir gaye için bizleri yaratmıştır:
“Ben, cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk et-
sinler diye yarattım.” (Zâriyât, 56)
İbn Abbâs radıyallâhu anhuma, “Ancak/sadece Beni
tevhid etsinler (birlesinler) diye...” şeklinde tefsir
etmiştir.1
1 Taberî, Tefsir, 11/475’te tahric etmiştir. İbn Kesîr, Tefsîr,
4/303’de İbn Abbâs radıyallâhu anhumâ’dan rivayetle şu sözünü
zikretmiştir: ““Ben, cinleri ve insanları, ancak Bana kul-
luk etsinler diye yarattım.” “İstese de, istemese de kulluğu
kabullenmeleri için...” Beğavî, Tefsîr, 1/380’de yer aldığına
Peygamberler, tek bir söz üzerinde icma etmiş-
lerdir: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan
başka ilahınız yoktur.” (A’râf, 59)
Kulluğun/ibadetin ne olduğunu bilir misiniz?
İbadet, Allah Teâlâ’yı tevhid etmek, yani dua, te-
vekkül, korku, ümit, sevgi, itaat, nezir/adak, kurban
ve diğer şeyleri sadece O’na mahsus kılmak demektir.
Başka bir taksimata göre de ibadet ikiye ayrılır:
1- Kalple tevhid.
2- Cevarihle (organlarla) tevhid.
Kalple tevhide; sevgi, korku, ümit, huşu, tevek-
kül ve haşyet girmektedir.
Organlarla tevhide ise dua, istiğâse (medet dile-
me), kurban, adak, yemin vb. girmektedir.
Allah Teâlâ, dua hakkında şöyle buyurmuştur:
“Mescidler şüphesiz Allah’ındır. O halde, Allah ile
birlikte kimseye yalvarmayın (ibâdet etmeyin)!”
(Cin, 18)
göre “Ancak Bana kulluk etsinler diye,” yani ancak Beni
tevhid etsinler diye...” denilmiştir. Sözün kime ait olduğu be-
lirtilmeden bu şekilde yer almıştır.
8 Kalpten Kalbe
İsti’âne (yardım dileme) hakkında şöyle buyur-
muştur: “Yalnız Sana ibadet eder ve yalnız Senden
yardım dileriz.” (Fâtiha, 5)
İstiğâse (medet/imdat dileme) hakkında şöyle
buyurmuştur: “Rabbinizden medet diliyordunuz.”
(Enfâl, 9)
Korku hakkında şöyle buyurmuştur: “Şu halde
iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın,
benden korkun.” (Âl-i İmrân, 175)
Recâ (ümit) hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, salih
amel yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak
koşmasın.” (Kehf, 110)
Tevekkül hakkında şöyle buyurmuştur: “Eğer
müminler iseniz yalnızca Allah’a tevekkül edin...”
(Mâide, 23)
Sevgi hakkında şöyle buyurmuştur: “İnsanlar-
dan bazıları, Allah’tan başkasını Allah’a denk ilah-
lar edinir de onları Allah’ı sever gibi severler. İman
edenlerin Allah’a olan sevgileri ise (onlarınkinden)
çok daha fazladır. Keşke zalimler, azabı gördükleri
zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah’a
Kalpten Kalbe 9
ait olduğunu ve Allah’ın azabının çok şiddetli oldu-
ğunu önceden anlayabilselerdi.” (Bakara, 165)
Kurban hakkında şöyle buyurmuştur: “De ki:
Benim namazım, kurbanım, yaşamım ve ölümüm
âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (En’âm, 162)
Nezir (adak) hakkında şöyle buyurmuştur: “Ben,
Rahman için bir oruç adadım. Dolayısıyla bugün hiç-
bir insanla konuşmayacağım.” (Meryem, 26)
Peygamberlere, ehl-i beyte ve diğer salih zatla-
ra yalvarıp yakarmak, Kur’an-ı Kerim’de yer alan ve
başkasına değil, sadece Allah Teâlâ’ya yalvarıp yaka-
rılmasını bildiren emre aykırıdır.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana duâ edin, duânızı
kabul edeyim. Çünkü Bana ibadeti bırakıp büyüklük
taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.”
(Mümin / Ğâfir, 60)
“Yalvarmaya layık olan ancak O’dur. O’nun dı-
şında yalvarıp yakardıkları, onların isteklerini hiçbir
şeyle karşılamazlar. Onlar ancak ağzına gelsin diye
suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Hâlbuki
(suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek
10 Kalpten Kalbe
değildir. Kâfirlerin yalvarıp yakarması kuşkusuz he-
defini şaşırmıştır.” (Ra’d, 14)
Allah Teâlâ’nın, “O’nun dışında yalvarıp yakar-
dıkları” sözü üzerinde düşünün. Bu sözün ifadesi ge-
neldir; ne bir peygambere, ne bir veliye mahsustur.
Bilakis kendisine yalvarıp yakarılan -Allah dışındaki-
herkesi kapsamaktadır. Ayrıca Allah azze ve celle’nin,
“Kâfirlerin yalvarıp yakarması kuşkusuz hedefini şa-
şırmıştır.” sözü üzerinde de düşünün... Burada Allah
azze ve celle, kendisinden başkasına yalvarıp yakaran-
ları kâfirler olarak isimlendirmiştir.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“(Müşriklere) de ki: Allah’tan başka ilah saydı-
ğınız şeyleri çağırın! Onlar ne göklerde ne de yerde
zerre ağırlığınca bir şeye sahiptirler. Onların göklerde
ve yerde hiçbir ortaklığı yoktur, Allah’ın onlardan bir
yardımcısı da yoktur. Allah’ın huzurunda, kendisinin
izin verdiği kimselerden başkasının şefaati fayda ver-
mez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilin-
ce, ‘Rabbiniz ne buyurdu?’ derler. Onlar da ‘Hak olanı
buyurdu.’ derler. O, yücedir, büyüktür.” (Sebe, 22-23)
Şu noktaya dikkat edin değerli okuyucular!
Kalpten Kalbe 11
Allah celle ve alâ, kendisi haricindeki şeylerle kuru-
lan bağları nasıl da koparıp atıyor?! Bu meyanda; ön-
celikle göklerde ve yerde, kendisi dışındaki herhangi
bir kimsenin veya nesnenin zerre ağırlığınca dahi bir
şeye sahip olabileceği düşüncesini ortadan kaldırıyor.
Zerrenin ne olduğunu biliyor musunuz? Zerre, ne-
redeyse gözle görülemeyecek kadar küçük olan sarı
renkli karıncadır.
Sonrasında Allah Teâlâ, bu varlıkların kendisinin
ortağı olmaları düşüncesini, ardından da kendisinin
yardımcıları olmaları fikrini nefyetmektedir. Hak celle
ve alâ, şefaatin dahi ancak kendisinin izniyle olabilece-
ği beyanıyla sonucu bağlamaktadır.
Dolayısıyla salih veliler, kendileriyle ilgili olarak
bile herhangi bir fayda veya zarar verme gücüne sahip
değiller ki başkaları için böyle bir güce sahip olabilsin-
ler?! Aklı başında kimselerce kesin olarak bilinen bir
gerçektir ki: Bir şeye, bizzat kendisi sahip olmayan, o
şeyi başkasına hiç veremez.
Allah Teâlâ, peygamberi Muhammed sallallâhu
aleyhi ve sellem’e şöyle buyurmuştur: “De ki: Doğrusu
ben, (kendi başıma) size ne zarar verme, ne de fayda
sağlama gücüne sahibim.” (Cin, 21)
12 Kalpten Kalbe
Sanmıyorum ki Müslümanlardan herhangi biri
bu hakikatten habersiz olsun. Allah celle ve alâ’nın veli
kulları olan zatların, Rablerine karşı hallerine şöyle
hızlıca bir göz atalım:
1- Nuh aleyhisselam. “Dedi ki: Rabbim, hakkında
bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığını-
rım. Beni bağışlamazsan, bana merhamet etmezsen
zarara uğrayanlardan olurum.” (Hûd, 47)
2- İbrahim aleyhisselam. “Ben hanif olarak, yüzü-
mü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim
ve ben, müşriklerden değilim.” (En’âm, 79)
3- Yakub aleyhisselam. “Ben sadece gam ve ke-
derimi Allah’a arzediyorum. Ve ben sizin bilemeye-
ceğiniz şeyleri Allah tarafından (vahiyle) biliyorum,
dedi.” (Yusuf, 86)
4- Musa aleyhisselam. “Dedi ki: Kesinlikle hayır.
Muhakkak ki Rabbim benimle... Bana yol göstere-
cek.” (Şu’arâ, 62)
5- Zekeriyya aleyhisselam. “Hani gizlice Rabbine
seslenmişti.” (Meryem, 3)
6- Eyyûb aleyhisselam. “Hani Rabbine, ‘Başıma bu
dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisi-
sin.’ diye niyaz etmişti.” (Enbiyâ, 83)
Kalpten Kalbe 13
14 Kalpten Kalbe
Yunus, Yusuf ve İsa aleyhimusselam, bizim de, on-
ların da efendisi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem
ve beraberindeki ashabı da aynı şekildedir. “Bir kısım
insanlar, müminlere, ‘Düşmanlarınız olan insanlar,
size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!’
dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha art-
tırdı ve ‘Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!’ dedi-
ler.” (Âl-i İmrân, 173)
: Dosdoğru yol olan Sıratı Mustakîm’e, hakkı aramaya ve hakka tâbi olmaya samimi bir çağrıdır.Bu çağrı, Şia sarıklılarının kendilerine uyanlara empoze ettikleri fikirleri tartışmak için bir nefis muhasebesidir.
سنة النشر : 2013م / 1434هـ .
حجم الكتاب عند التحميل : 1.8 ميجا بايت .
نوع الكتاب : pdf.
عداد القراءة:
اذا اعجبك الكتاب فضلاً اضغط على أعجبني و يمكنك تحميله من هنا:
شكرًا لمساهمتكم
شكراً لمساهمتكم معنا في الإرتقاء بمستوى المكتبة ، يمكنكم االتبليغ عن اخطاء او سوء اختيار للكتب وتصنيفها ومحتواها ، أو كتاب يُمنع نشره ، او محمي بحقوق طبع ونشر ، فضلاً قم بالتبليغ عن الكتاب المُخالف:
قبل تحميل الكتاب ..
يجب ان يتوفر لديكم برنامج تشغيل وقراءة ملفات pdf
يمكن تحميلة من هنا 'http://get.adobe.com/reader/'