❞ كتاب Kalpten Kalbe ❝  ⏤ عثمان بن محمد الخميس

❞ كتاب Kalpten Kalbe ❝ ⏤ عثمان بن محمد الخميس


Hiç şüphe yok ki Allah Subhânehû ve Teâlâ ilim

ve hikmet sahibidir. Bu dünyada bizleri boş yere ya-
ratmamıştır. Zira şöyle buyurmaktadır:

“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin haki-
katen huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandı-
nız?” (Müminûn, 115)

Allah celle ve alâ, önünden de, ardından da bâtılın

gelemeyeceği aziz Kitabında beyan ettiği üzere muaz-
zam bir gaye için bizleri yaratmıştır:

“Ben, cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk et-
sinler diye yarattım.” (Zâriyât, 56)

İbn Abbâs radıyallâhu anhuma, “Ancak/sadece Beni
tevhid etsinler (birlesinler) diye...” şeklinde tefsir
etmiştir.1
1 Taberî, Tefsir, 11/475’te tahric etmiştir. İbn Kesîr, Tefsîr,
4/303’de İbn Abbâs radıyallâhu anhumâ’dan rivayetle şu sözünü

zikretmiştir: ““Ben, cinleri ve insanları, ancak Bana kul-
luk etsinler diye yarattım.” “İstese de, istemese de kulluğu

kabullenmeleri için...” Beğavî, Tefsîr, 1/380’de yer aldığına

Peygamberler, tek bir söz üzerinde icma etmiş-
lerdir: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan

başka ilahınız yoktur.” (A’râf, 59)
Kulluğun/ibadetin ne olduğunu bilir misiniz?

İbadet, Allah Teâlâ’yı tevhid etmek, yani dua, te-
vekkül, korku, ümit, sevgi, itaat, nezir/adak, kurban

ve diğer şeyleri sadece O’na mahsus kılmak demektir.
Başka bir taksimata göre de ibadet ikiye ayrılır:
1- Kalple tevhid.
2- Cevarihle (organlarla) tevhid.

Kalple tevhide; sevgi, korku, ümit, huşu, tevek-
kül ve haşyet girmektedir.

Organlarla tevhide ise dua, istiğâse (medet dile-
me), kurban, adak, yemin vb. girmektedir.

Allah Teâlâ, dua hakkında şöyle buyurmuştur:
“Mescidler şüphesiz Allah’ındır. O halde, Allah ile
birlikte kimseye yalvarmayın (ibâdet etmeyin)!”
(Cin, 18)
göre “Ancak Bana kulluk etsinler diye,” yani ancak Beni

tevhid etsinler diye...” denilmiştir. Sözün kime ait olduğu be-
lirtilmeden bu şekilde yer almıştır.



: Dosdoğru yol olan Sıratı Mustakîm’e, hakkı aramaya ve hakka tâbi olmaya samimi bir çağrıdır.Bu çağrı, Şia sarıklılarının kendilerine uyanlara empoze ettikleri fikirleri tartışmak için bir nefis muhasebesidir.
عثمان بن محمد الخميس - عثمان بن محمد بن حمد بن عبد الله بن صالح بن محمد الخميس الناصري التميمي وباختصار عثمان الخميس فقيه ومحدث وأكاديمي يرجع نسبه إلى قبيلة النواصر من ذرية المسور بن عمر بن عباد بن الحُصين التميمي آخر أمراء قبيلة بني تميم، عالم دين سني كويتي.



❰ له مجموعة من الإنجازات والمؤلفات أبرزها ❞ كشف الجاني محمد التيجاني في كتبه الأربعة: ثم اهتديت ، فاسألوا أهل الذكر ، لأكون مع الصادقين ، الشيعة هم أهل السنة ❝ ❞ حقبة من التاريخ عثمان بن محمد الخميس ❝ ❞ متى يشرق نورك أيها المنتظر؟ ❝ ❞ عجيب lrm ترين دروغ تاريخ ❝ ❞ آل بیت ❝ ❞ Kalpten Kalbe ❝ ❞ سیری در کتاب الکافی ❝ ❞ نگرشي نو به تاريخ صدر اسلام ❝ ❞ دروغگویان را بشناسید پاسخی کوتاه به دروغهای تیجانی ❝ الناشرين : ❞ جميع الحقوق محفوظة للمؤلف ❝ ❞ مكتبة الإمام البخاري للنشر والتوزيع ❝ ❞ مكتبة الغرباء ❝ ❞ دار الأل والصحب ❝ ❱
من كتب إسلامية باللغه التركية كتب إسلامية بلغات أخرى - مكتبة كتب إسلامية.

نبذة عن الكتاب:
Kalpten Kalbe

2013م - 1445هـ

Hiç şüphe yok ki Allah Subhânehû ve Teâlâ ilim

ve hikmet sahibidir. Bu dünyada bizleri boş yere ya-
ratmamıştır. Zira şöyle buyurmaktadır:

“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin haki-
katen huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandı-
nız?” (Müminûn, 115)

Allah celle ve alâ, önünden de, ardından da bâtılın

gelemeyeceği aziz Kitabında beyan ettiği üzere muaz-
zam bir gaye için bizleri yaratmıştır:

“Ben, cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk et-
sinler diye yarattım.” (Zâriyât, 56)

İbn Abbâs radıyallâhu anhuma, “Ancak/sadece Beni
tevhid etsinler (birlesinler) diye...” şeklinde tefsir
etmiştir.1
1 Taberî, Tefsir, 11/475’te tahric etmiştir. İbn Kesîr, Tefsîr,
4/303’de İbn Abbâs radıyallâhu anhumâ’dan rivayetle şu sözünü

zikretmiştir: ““Ben, cinleri ve insanları, ancak Bana kul-
luk etsinler diye yarattım.” “İstese de, istemese de kulluğu

kabullenmeleri için...” Beğavî, Tefsîr, 1/380’de yer aldığına

Peygamberler, tek bir söz üzerinde icma etmiş-
lerdir: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan

başka ilahınız yoktur.” (A’râf, 59)
Kulluğun/ibadetin ne olduğunu bilir misiniz?

İbadet, Allah Teâlâ’yı tevhid etmek, yani dua, te-
vekkül, korku, ümit, sevgi, itaat, nezir/adak, kurban

ve diğer şeyleri sadece O’na mahsus kılmak demektir.
Başka bir taksimata göre de ibadet ikiye ayrılır:
1- Kalple tevhid.
2- Cevarihle (organlarla) tevhid.

Kalple tevhide; sevgi, korku, ümit, huşu, tevek-
kül ve haşyet girmektedir.

Organlarla tevhide ise dua, istiğâse (medet dile-
me), kurban, adak, yemin vb. girmektedir.

Allah Teâlâ, dua hakkında şöyle buyurmuştur:
“Mescidler şüphesiz Allah’ındır. O halde, Allah ile
birlikte kimseye yalvarmayın (ibâdet etmeyin)!”
(Cin, 18)
göre “Ancak Bana kulluk etsinler diye,” yani ancak Beni

tevhid etsinler diye...” denilmiştir. Sözün kime ait olduğu be-
lirtilmeden bu şekilde yer almıştır.



: Dosdoğru yol olan Sıratı Mustakîm’e, hakkı aramaya ve hakka tâbi olmaya samimi bir çağrıdır.Bu çağrı, Şia sarıklılarının kendilerine uyanlara empoze ettikleri fikirleri tartışmak için bir nefis muhasebesidir. .
المزيد..

تعليقات القرّاء:


Hiç şüphe yok ki Allah Subhânehû ve Teâlâ ilim

ve hikmet sahibidir. Bu dünyada bizleri boş yere ya-
ratmamıştır. Zira şöyle buyurmaktadır:

“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin haki-
katen huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandı-
nız?” (Müminûn, 115)

Allah celle ve alâ, önünden de, ardından da bâtılın

gelemeyeceği aziz Kitabında beyan ettiği üzere muaz-
zam bir gaye için bizleri yaratmıştır:

“Ben, cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk et-
sinler diye yarattım.” (Zâriyât, 56)

İbn Abbâs radıyallâhu anhuma, “Ancak/sadece Beni
tevhid etsinler (birlesinler) diye...” şeklinde tefsir
etmiştir.1
1 Taberî, Tefsir, 11/475’te tahric etmiştir. İbn Kesîr, Tefsîr,
4/303’de İbn Abbâs radıyallâhu anhumâ’dan rivayetle şu sözünü

zikretmiştir: ““Ben, cinleri ve insanları, ancak Bana kul-
luk etsinler diye yarattım.” “İstese de, istemese de kulluğu

kabullenmeleri için...” Beğavî, Tefsîr, 1/380’de yer aldığına

Peygamberler, tek bir söz üzerinde icma etmiş-
lerdir: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan

başka ilahınız yoktur.” (A’râf, 59)
Kulluğun/ibadetin ne olduğunu bilir misiniz?

İbadet, Allah Teâlâ’yı tevhid etmek, yani dua, te-
vekkül, korku, ümit, sevgi, itaat, nezir/adak, kurban

ve diğer şeyleri sadece O’na mahsus kılmak demektir.
Başka bir taksimata göre de ibadet ikiye ayrılır:
1- Kalple tevhid.
2- Cevarihle (organlarla) tevhid.

Kalple tevhide; sevgi, korku, ümit, huşu, tevek-
kül ve haşyet girmektedir.

Organlarla tevhide ise dua, istiğâse (medet dile-
me), kurban, adak, yemin vb. girmektedir.

Allah Teâlâ, dua hakkında şöyle buyurmuştur:
“Mescidler şüphesiz Allah’ındır. O halde, Allah ile
birlikte kimseye yalvarmayın (ibâdet etmeyin)!”
(Cin, 18)
göre “Ancak Bana kulluk etsinler diye,” yani ancak Beni

tevhid etsinler diye...” denilmiştir. Sözün kime ait olduğu be-
lirtilmeden bu şekilde yer almıştır.

8 Kalpten Kalbe

İsti’âne (yardım dileme) hakkında şöyle buyur-
muştur: “Yalnız Sana ibadet eder ve yalnız Senden

yardım dileriz.” (Fâtiha, 5)
İstiğâse (medet/imdat dileme) hakkında şöyle
buyurmuştur: “Rabbinizden medet diliyordunuz.”
(Enfâl, 9)
Korku hakkında şöyle buyurmuştur: “Şu halde
iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın,
benden korkun.” (Âl-i İmrân, 175)
Recâ (ümit) hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, salih
amel yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak
koşmasın.” (Kehf, 110)
Tevekkül hakkında şöyle buyurmuştur: “Eğer
müminler iseniz yalnızca Allah’a tevekkül edin...”
(Mâide, 23)

Sevgi hakkında şöyle buyurmuştur: “İnsanlar-
dan bazıları, Allah’tan başkasını Allah’a denk ilah-
lar edinir de onları Allah’ı sever gibi severler. İman

edenlerin Allah’a olan sevgileri ise (onlarınkinden)
çok daha fazladır. Keşke zalimler, azabı gördükleri
zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah’a
Kalpten Kalbe 9

ait olduğunu ve Allah’ın azabının çok şiddetli oldu-
ğunu önceden anlayabilselerdi.” (Bakara, 165)

Kurban hakkında şöyle buyurmuştur: “De ki:
Benim namazım, kurbanım, yaşamım ve ölümüm
âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (En’âm, 162)
Nezir (adak) hakkında şöyle buyurmuştur: “Ben,

Rahman için bir oruç adadım. Dolayısıyla bugün hiç-
bir insanla konuşmayacağım.” (Meryem, 26)

Peygamberlere, ehl-i beyte ve diğer salih zatla-
ra yalvarıp yakarmak, Kur’an-ı Kerim’de yer alan ve

başkasına değil, sadece Allah Teâlâ’ya yalvarıp yaka-
rılmasını bildiren emre aykırıdır.

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana duâ edin, duânızı
kabul edeyim. Çünkü Bana ibadeti bırakıp büyüklük
taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.”
(Mümin / Ğâfir, 60)

“Yalvarmaya layık olan ancak O’dur. O’nun dı-
şında yalvarıp yakardıkları, onların isteklerini hiçbir

şeyle karşılamazlar. Onlar ancak ağzına gelsin diye
suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Hâlbuki
(suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek
10 Kalpten Kalbe

değildir. Kâfirlerin yalvarıp yakarması kuşkusuz he-
defini şaşırmıştır.” (Ra’d, 14)

Allah Teâlâ’nın, “O’nun dışında yalvarıp yakar-
dıkları” sözü üzerinde düşünün. Bu sözün ifadesi ge-
neldir; ne bir peygambere, ne bir veliye mahsustur.

Bilakis kendisine yalvarıp yakarılan -Allah dışındaki-
herkesi kapsamaktadır. Ayrıca Allah azze ve celle’nin,

“Kâfirlerin yalvarıp yakarması kuşkusuz hedefini şa-
şırmıştır.” sözü üzerinde de düşünün... Burada Allah

azze ve celle, kendisinden başkasına yalvarıp yakaran-
ları kâfirler olarak isimlendirmiştir.

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“(Müşriklere) de ki: Allah’tan başka ilah saydı-
ğınız şeyleri çağırın! Onlar ne göklerde ne de yerde

zerre ağırlığınca bir şeye sahiptirler. Onların göklerde
ve yerde hiçbir ortaklığı yoktur, Allah’ın onlardan bir
yardımcısı da yoktur. Allah’ın huzurunda, kendisinin

izin verdiği kimselerden başkasının şefaati fayda ver-
mez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilin-
ce, ‘Rabbiniz ne buyurdu?’ derler. Onlar da ‘Hak olanı

buyurdu.’ derler. O, yücedir, büyüktür.” (Sebe, 22-23)
Şu noktaya dikkat edin değerli okuyucular!
Kalpten Kalbe 11

Allah celle ve alâ, kendisi haricindeki şeylerle kuru-
lan bağları nasıl da koparıp atıyor?! Bu meyanda; ön-
celikle göklerde ve yerde, kendisi dışındaki herhangi

bir kimsenin veya nesnenin zerre ağırlığınca dahi bir
şeye sahip olabileceği düşüncesini ortadan kaldırıyor.

Zerrenin ne olduğunu biliyor musunuz? Zerre, ne-
redeyse gözle görülemeyecek kadar küçük olan sarı

renkli karıncadır.
Sonrasında Allah Teâlâ, bu varlıkların kendisinin
ortağı olmaları düşüncesini, ardından da kendisinin
yardımcıları olmaları fikrini nefyetmektedir. Hak celle

ve alâ, şefaatin dahi ancak kendisinin izniyle olabilece-
ği beyanıyla sonucu bağlamaktadır.

Dolayısıyla salih veliler, kendileriyle ilgili olarak
bile herhangi bir fayda veya zarar verme gücüne sahip

değiller ki başkaları için böyle bir güce sahip olabilsin-
ler?! Aklı başında kimselerce kesin olarak bilinen bir

gerçektir ki: Bir şeye, bizzat kendisi sahip olmayan, o
şeyi başkasına hiç veremez.
Allah Teâlâ, peygamberi Muhammed sallallâhu
aleyhi ve sellem’e şöyle buyurmuştur: “De ki: Doğrusu
ben, (kendi başıma) size ne zarar verme, ne de fayda
sağlama gücüne sahibim.” (Cin, 21)
12 Kalpten Kalbe

Sanmıyorum ki Müslümanlardan herhangi biri
bu hakikatten habersiz olsun. Allah celle ve alâ’nın veli
kulları olan zatların, Rablerine karşı hallerine şöyle
hızlıca bir göz atalım:
1- Nuh aleyhisselam. “Dedi ki: Rabbim, hakkında

bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığını-
rım. Beni bağışlamazsan, bana merhamet etmezsen

zarara uğrayanlardan olurum.” (Hûd, 47)

2- İbrahim aleyhisselam. “Ben hanif olarak, yüzü-
mü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim

ve ben, müşriklerden değilim.” (En’âm, 79)

3- Yakub aleyhisselam. “Ben sadece gam ve ke-
derimi Allah’a arzediyorum. Ve ben sizin bilemeye-
ceğiniz şeyleri Allah tarafından (vahiyle) biliyorum,

dedi.” (Yusuf, 86)
4- Musa aleyhisselam. “Dedi ki: Kesinlikle hayır.

Muhakkak ki Rabbim benimle... Bana yol göstere-
cek.” (Şu’arâ, 62)

5- Zekeriyya aleyhisselam. “Hani gizlice Rabbine
seslenmişti.” (Meryem, 3)
6- Eyyûb aleyhisselam. “Hani Rabbine, ‘Başıma bu

dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisi-
sin.’ diye niyaz etmişti.” (Enbiyâ, 83)

Kalpten Kalbe 13

14 Kalpten Kalbe

Yunus, Yusuf ve İsa aleyhimusselam, bizim de, on-
ların da efendisi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem

ve beraberindeki ashabı da aynı şekildedir. “Bir kısım
insanlar, müminlere, ‘Düşmanlarınız olan insanlar,
size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!’

dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha art-
tırdı ve ‘Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!’ dedi-
ler.” (Âl-i İmrân, 173)

 

 

 

 

 

 


 : Dosdoğru yol olan Sıratı Mustakîm’e, hakkı aramaya ve hakka tâbi olmaya samimi bir çağrıdır.Bu çağrı, Şia sarıklılarının kendilerine uyanlara empoze ettikleri fikirleri tartışmak için bir nefis muhasebesidir.



سنة النشر : 2013م / 1434هـ .
حجم الكتاب عند التحميل : 1.8 ميجا بايت .
نوع الكتاب : pdf.
عداد القراءة: عدد قراءة Kalpten Kalbe

اذا اعجبك الكتاب فضلاً اضغط على أعجبني
و يمكنك تحميله من هنا:

تحميل Kalpten Kalbe
شكرًا لمساهمتكم

شكراً لمساهمتكم معنا في الإرتقاء بمستوى المكتبة ، يمكنكم االتبليغ عن اخطاء او سوء اختيار للكتب وتصنيفها ومحتواها ، أو كتاب يُمنع نشره ، او محمي بحقوق طبع ونشر ، فضلاً قم بالتبليغ عن الكتاب المُخالف:

برنامج تشغيل ملفات pdfقبل تحميل الكتاب ..
يجب ان يتوفر لديكم برنامج تشغيل وقراءة ملفات pdf
يمكن تحميلة من هنا 'http://get.adobe.com/reader/'

المؤلف:
عثمان بن محمد الخميس - Othman bin Mohammed Al Khamis

كتب عثمان بن محمد الخميس عثمان بن محمد بن حمد بن عبد الله بن صالح بن محمد الخميس الناصري التميمي وباختصار عثمان الخميس فقيه ومحدث وأكاديمي يرجع نسبه إلى قبيلة النواصر من ذرية المسور بن عمر بن عباد بن الحُصين التميمي آخر أمراء قبيلة بني تميم، عالم دين سني كويتي. ❰ له مجموعة من الإنجازات والمؤلفات أبرزها ❞ كشف الجاني محمد التيجاني في كتبه الأربعة: ثم اهتديت ، فاسألوا أهل الذكر ، لأكون مع الصادقين ، الشيعة هم أهل السنة ❝ ❞ حقبة من التاريخ عثمان بن محمد الخميس ❝ ❞ متى يشرق نورك أيها المنتظر؟ ❝ ❞ عجيب lrm ترين دروغ تاريخ ❝ ❞ آل بیت ❝ ❞ Kalpten Kalbe ❝ ❞ سیری در کتاب الکافی ❝ ❞ نگرشي نو به تاريخ صدر اسلام ❝ ❞ دروغگویان را بشناسید پاسخی کوتاه به دروغهای تیجانی ❝ الناشرين : ❞ جميع الحقوق محفوظة للمؤلف ❝ ❞ مكتبة الإمام البخاري للنشر والتوزيع ❝ ❞ مكتبة الغرباء ❝ ❞ دار الأل والصحب ❝ ❱. المزيد..

كتب عثمان بن محمد الخميس
الناشر:
مكتبة الغرباء
كتب مكتبة الغرباء ❰ ناشرين لمجموعة من المؤلفات أبرزها ❞ منهج أهل السنة والجماعة ومنهج الأشاعرة في توحيد الله تعالى (ماجستير) ❝ ❞ سبل السلام من صحيح سيرة خير الأنام عليه الصلاة والسلام ❝ ❞ الأمر بالمعروف والنهي عن المنكر (ابن أبي الدنيا) ❝ ❞ 99 Hadiste İsl acirc m rsquo ın Temel Esasları ❝ ❞ رسالة شرح السنة ❝ ❞ Peygamberimizin Kişisel ve Ahl acirc k icirc Ouml zellikleri ve İsl acirc m Acirc d acirc bı ❝ ❞ İb acirc det Mu acirc mel acirc t ve Ahl acirc kta Muhammed icirc Yol ❝ ❞ العقلانيون أفراخ المعتزلة العصريون ❝ ❞ Kalpten Kalbe ❝ ❞ البحر الذي زخر في شرح ألفية الأثر ❝ ومن أبرز المؤلفين : ❞ جلال الدين السيوطي ❝ ❞ عبد الله محمد عبيد البغدادي أبو بكر ابن أبي الدنيا ❝ ❞ عبد المحسن بن حمد العباد البدر ❝ ❞ أحمد بن عثمان المزيد ❝ ❞ عبدالرحمن بن ناصر السعدي ❝ ❞ صالح بن عبد الله الدرويش ❝ ❞ عثمان بن محمد الخميس ❝ ❞ علي بن حسن بن علي بن عبد الحميد الحلبي الأثري ❝ ❞ عبد الله بن عبد الحميد الأثري ❝ ❞ عمر عبدالمنعم سليم ❝ ❞ بكر بن عبد الله زيد ❝ ❞ بركة بنت مضيف الطلحي ❝ ❞ شريف عبد المقصود ❝ ❞ إسماعيل بن يحي المزني ❝ ❞ ناجى بن دايل السلطان ❝ ❞ خالد بن عبد اللطيف بن محمد نور ❝ ❞ عبدالعزيز بن عبدالفتاح القاري ❝ ❱.المزيد.. كتب مكتبة الغرباء