📘 قراءة كتاب Başarılı D acirc vet ccedil inin Vasıfları أونلاين
Mutlak övgü yalnızca Allah’a aittir. Bizler de O’na hamd eder; sadece O’ndan yardım dileriz.
İşlediğimiz günahları bağışlamasını diliyoruz. Nefislerimizin bizi kötülüklere kışkırtmasından ve kötü
amellerimizden doğacak tehlikeli sonuçlardan O’na sığınırız. Allah doğru yolu kime gösterirse artık
onu bu yoldan saptıracak hiç kimse olamaz. Kimi de saptırırsa, ona doğru yolu gösterecek kimse
bulunmaz.
Allah’tan başka hiçbir ilahın bulunmadığına, O’nun bir ve tek olduğuna, hiçbir eşi ve ortağı
bulunmadığına şahitlik ederim. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in O’nun kulu ve elçisi
olduğuna da şahitlik ederim. Selamların en güzeli O’nun, akrabasının ve ashabının üzerine olsun.
Yüce Allah kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz,
ancak müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin.”
“Ey insanlar, sizi tek bir nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve
kadın türetip-yayan Rabbinizden korkup-sakının. Ve (yine) kendisiyle, birbirinizle dilekleştiğiniz
Allah'tan ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde
gözeticidir.”
“Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakının ve sözü doğru olarak söyleyin. Ki O (Allah),
amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederse, artık o en
büyük kurtuluşla kurtulmuştur.”[3]
Elinizdeki bu kitap, Allah’a davet konusunu işleyen kısa bir araştırmanın ürünüdür. Bu kitapla
ben de davetçi kardeşlerim arasına katılmak ve davet yoluna katkıda bulunmak istedim. Kitabı kaleme
almamın amacı, davet görevini yerine getiren davetçilere yardım edecek, onları Allah’ın izniyle bu
davetlerinde başarılı kılacak birtakım temel özellikleri derli toplu bir şekilde onların istifadesine
sunmaktır. Zira davet, Allah’ın Muhammed (s.a.v.)’in ümmetine yüklediği büyük ve sorumluluğu ağır
olan bir görevdir.
Allah Teâlâ, insanları İslam’a davet eden, onlara Allah’ın kendilerine yüklediği sorumluluğu
hatırlatan ve doğru yolu gösteren grubun, bu ümmet arasında en hayırlı grup olduğunu bildirmiştir.
İnsanlara iyiliği ve kötülüklerden kaçınmayı emreden, onları Allah’ın dinine davet eden bu grup, Allah
katında İslam ümmeti arasındaki diğer gruplardan daha üstün ve derecesi daha yüksektir.
Yüce Allah’tan bu kitabın amacını gerçekleştirmesini, davetçilerin ondan istenilen ölçüde
yararlanmasını ve sadece kendi rızasına uygun bir çalışma ürünü yapmasını dilerim. O bizim tek
dayanağımızdır; ne güzel bir dayanaktır
1- Davet edilenler
İnsanların menfaat ve maslahatı, davet görevinin yerine getirilmesini ve bunun devam etmesini
gerekli kılmaktadır. İnsanlar yapıları gereği, Allah’tan gelen beyanat ve daveti kabul etme
eğilimindedirler. Buna bağlı olarak Allah Teâlâ, birtakım emir ve yasaklarla insan oğluna sorumluluk
yüklemiştir.
Bu sorumluluğu kabul edenlere de, onu başka insanlara tebliğ etme ve onları Allah’ın dinine davet
etme görevi vermiştir. Allah, rahmetinin bir eseri olarak insanları, ahlak ve alışkanlıklarını
değiştirebilme kabiliyetinde yaratmıştır. Bunun en açık göstergesi, Allah’ın dinî emir ve yasaklar koy-
ması, peygamberler göndermesi ve bazı insanların peygamberlerin davetini kabul etmesidir.
İnsanların Allah’ın dininden uzak kalmamaları, gaflet içinde bulunmamaları, sınırsız arzu ve
isteklerine kapılmamaları, insanları ayartmak için fırsat kollayan şeytanın ve sapkın düşüncelere
çağıran kimselerin peşlerine takılmamaları için İslam’a davet ve tebliğin devam etmesi bir zorunlu-
luktur.
Şeyh Muhammed el-Hıdr Hüseyin, davetin önemine dikkat çekerken şunları söyler: “Yaşadığımız
bu çağda birçok sapkın düşünce sahibi kimselerin, başka toplumlarda benzeri bulunmayan birçok
propaganda araçlarına sahip olduklarını unutma. Birçok yerde açılan kulüpler, yayımlanan gazete ve
dergiler, kurulan dernek ve vakıflar, harcanan mallar ve kullanılan mevki ve makamlar bu propaganda
araçlarından sadece birkaç tanesidir. Toplumda bilinçli inkar ve azgınlıktan değil; bilgisizlik ve ileriyi
görmemekten kaynaklanan bazı sapkın düşünceli gruplar da bulunmaktadır. Bu gruplar, dinî
gerçeklerin yanına dinle kesinlikle bağdaşmayan birtakım düşünceler koymaktadırlar.”[1] Bu durum,
İslam’a davet görevinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymakta, bu uğurda yapılacak çalışmaların
en üstün ve en faziletli çalışmalar olduğunu göstermektedir.
2- Davet ve insanların buna ihtiyacı
Davet, amacı olan bir hareket ve eylemdir. Bu yüzden dünyanın her tarafına ulaştırılması gerekir.
Davet, insanların Allah katında tek geçerli din olan İslam’ı duymaları ve kabul etmelerini
kolaylaştırmak için yapılır. Allah Kur’an-ı Kerim’in birçok yerinde müslümanlara, İslam’a davet
etmeyi ve bu dinin dünyanın dört bir tarafına yayılması için çalışmalarını emretmiştir. Biz burada
daveti emreden ayetlerden sadece birkaçını vermekle yetineceğiz:
“Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah'ın
rahmetini umabilirler. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.”
[2]
“Mü'minlerden, özür olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad
edenler eşit değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak
üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) vaadetmiştir; ancak Allah, cihad edenleri oturanlara göre
büyük bir ecirle üstün kılmıştır. (Onlara) kendinden dereceler, bağışlanma ve rahmet (vermiştir.)
Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.”
“Mü'minlerin tümünün savaşa çıkmaları gerekmez. Öyleyse onlardan her bir topluluktan bir grup
savaşa çıktığında (bir grup da), dinde derin bir kavrayış edinmek ve kavimleri kendilerine geri
döndüğünde onları uyarıp-korkutmak için (geride kalabilir). Umulur ki onlar da kaçınıp-sakınırlar.”
Dr. Ahmed Ğalluş der ki: Şeyh Ali Mahfuz şöyle söyledi: “Hastalıklar bir bedene bulaştığında, o
bedenin güzellik ve parlaklığını yok eder. Hatta birçok kez, hastalık kronik ve ağır bir hal almadan
gerekli ilaçlar kullanılmadığında bedenlerin ölümüne neden olur. Kalpler de aynen böyledir. Manevî
hastalıklar kalbin nurunu söndürür, hatta belki de ölümüne neden olur. Böylece ölü kalp sahibi, doğru
yoldan uzaklaşır, sapkınlıklar içinde bocalar durur. Nefsin hoşlandığı zevklerin peşinden gider,
Allah’ın emir ve yasaklarına aldırmadan, her türlü kötülüğü yapmaktan kaçınmaz.”
Kalplerin hastalanmasına ve ölümüne neden olan, işte bu tür sınır tanımayan davranışlar ve
eylemlerdir. Bu hastalıkların temiz İslam’ın kurallarından başka ilacı ve çaresi yoktur. Bilimsel hutbe
ve vaaz karışımlarından elde edilen bu ilaçlar ancak, manevî hastalıkları yok edebilir.[5]
İslam’a davet görevini yerine getirmenin önemi burada açıkça ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden
fitne ve fesatla dolu bu dünyada yaşayan insanlar, sorumluluklarının bilincinde olan ve rollerinin
önemini iyi kavramış samimi davetçilere ihtiyaç duymaktadır. Özellikle düşünce, ekonomi ve hatta
askerî alanda batının kölesi durumuna gelmiş İslam dünyası böyle davetçilere daha fazla ihtiyaç
duymaktadır.
Bu kitap, dâvet görevini yerine getiren dâvetçilere yardım edecek, onları Allah’ın izniyle bu dâvetlerinde başarılı kılacak birtakım temel özelleikleri derli toplu bir şekilde onların istifâdesine sunmaktadır.
حجم الكتاب عند التحميل : 876.5 كيلوبايت .
نوع الكتاب : pdf.
عداد القراءة:
اذا اعجبك الكتاب فضلاً اضغط على أعجبني و يمكنك تحميله من هنا:
شكرًا لمساهمتكم
شكراً لمساهمتكم معنا في الإرتقاء بمستوى المكتبة ، يمكنكم االتبليغ عن اخطاء او سوء اختيار للكتب وتصنيفها ومحتواها ، أو كتاب يُمنع نشره ، او محمي بحقوق طبع ونشر ، فضلاً قم بالتبليغ عن الكتاب المُخالف:
قبل تحميل الكتاب ..
يجب ان يتوفر لديكم برنامج تشغيل وقراءة ملفات pdf
يمكن تحميلة من هنا 'http://get.adobe.com/reader/'