📘 قراءة كتاب Sihir Yapmanın ve K acirc hinlikte Bulunmanın H uuml km uuml أونلاين
Hamd, Allah’adır. Salât ve selâm, kendisinden sonra peygamber
gelmeyecek olan Muhammed’e olsun.
Günümüzde bazı İslâm ülkelerinde doktor olduklarını, hastaları sihir ve
kehânet yoluyla tedâvi ettiklerini iddiâ eden hokkabazlar çoğalıp
yaygınlaşmakta ve halk arasında bazı saf ve câhil insanları sömürmektedirler.
Bu durum, Allah Teâlâ'dan başkasına bağlanmak, Allah Teâlâ ve Elçisi
Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in emirlerine karşı gelmek, İslâm ve
müslümanlar için büyük tehlike arzetmektedir. Bu sebeple bu durumu Allah
rızâsı için müslümanlara açıklamayı uygun gördüm.
Allah Teâlâ'dan yardım dileyerek derim ki; İslâm âlimleri, hastalıktan
kurtulmak için tedâvi olmanın câiz olduğu konusunda ittifak etmişlerdir.
Örneğin; bir müslümanın iç hastalıkları uzmanı bir doktora, ameliyat
olmak için bir cerraha, sinir hastalıkları uzmanı bir doktora veya başka bir
hastalık uzmanı doktora teşhis ve tedâvi olmak için gitmesi ve hastalığına
uygun olarak doktorun verdiği ilâçları alma-sında dînen bir sakınca
yoktur.Çünkü bu, sebeplere sarılmak demektir ki Allah’a tevekkülü de ortadan
kaldırmaz.Hiç şüphe yok ki Allah Teâlâ her hastalıkla birlikte o hastalığın ilâcını
da indirmiştir. Bunu bilen bilir, bilmeyen de bilmez. Fakat Allah Teâlâ
hastalıkların şifâsını haram olan şeylerde kılmamıştır.
Bu sebeple bir hastanın,hastalığını tedâvi etmesi için, gaybı bildiklerini
iddiâ eden kâhinlere gitmesi ve onların haber verdiklerini tasdik etmesi câiz
değildir. Çünkü onlar, bilinmeyen şeyler hakkında konuşurlar veya istediklerini
elde etmek için cinlerden yardım alırlar. Bu kimselerin hükmü; -gaybı bildiklerini
iddiâ ediyorlarsa- küfür ve sapıklıktır.
Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle
buyurmuştur:
ٍ
[
“Kim, bir falcıya1 gider de ona bir şey sorarsa, kırk gün namazı kabul
olunmaz.”2
1 "Arrâf"tan kasıt, -Hattâbî'nin de dediği gibi-, cinler vasıtasıyla çalınan veya kaybolan şeyin yerini haber
veren kimsedir. Namazının kabul olunmamasından kasıt ise; farzı yerine getirmiş olmakla birlikte kılmış olduğu
bu kırk günlük namazlarda kendisine sevap verilmeyeceğidir.( Çeviren )
2 Müslim
Ebû Hureyre’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre,
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
َ ]
“Kim, bir kâhine gider de (ona bir şey sorar ve) söylediğini tasdik ederse,
Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e indirileni (Kur’an’ı ) inkâr etmiş
olur.”1
Başka bir hadiste ise şöyle buyurmuştur:
ل ]
“Kim, bir falcı veya kâhine gider de (ona bir şey sorar ve) söylediğini
tasdik ederse, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e indirileni (Kur’anı)
inkâr etmiş olur.”2
İmrân b. Husayn’dan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre,
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
ُ
“(Bir şeyi) uğursuzluk sayan veya kendisi için uğursuzluk saydıran,
kehânette bulunan veya kendisi için kehânette bulunduran, büyü yapan
veya yaptıran bizden değildir. Kim, bir kâhine gider de (ona bir şeyi sorar ve)
söylediğini tasdik ederse, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e indirileni
(Kur’anı) inkâr etmiş olur.”3
Yukarıdaki hadisler falcı, kâhin, sihirbaz ve bunun gibi kimselere giderek
onlara bir şey sormayı,onları tasdik etmeyi şiddetle yasaklamakta ve bunu
yapanları (cehennem azabıyla) tehdit etmektedir. Müslüman yöneticilere,
İslâm dâvetçilerine, diğer güç ve yetki sahiplerine düşen görev; kâhin, falcı ve
bu gibi kimselere gitmeye karşı çıkmaları, çarşı ve pazarlarda bu gibi işlerle
uğraşanları yasaklamaları ve en katı bir şekilde bu durumu inkâr etmeleri,
1 Ebû Dâvûd
2 Sünen Sahipleri rivâyet etmiş, Hâkim hadîsin sahîh olduğunu belirtmiştir.
3 Bezzâr “ceyyid/iyi” bir senedle rivâyet etmiştir.
bunlara gidenleri de azarlamaları gerekir. Bazı şeylerde doğru olduklarını iddiâ
ettiklerine ve pek çok insanın kendilerine geldiklerine aldanmasınlar.Çünkü
kendilerine gelen o insanlar câhil kimselerdir.İnsanların bunların sözüne
aldanarak onlara uyması asla câiz değildir.Çünkü Peygamber -sallallahu
aleyhi ve sellem- onlara gidip bir şey sormayı ve onları tasdik etmeyi
yasaklamıştır.Bu, büyük bir kötülük, çok tehlikeli ve vahim neticeleri olan bir
durumdur. Çünkü bu kimseler, yalancı ve günahkârlardır. Yukarıdaki
Sihir Yapmanın ve Kâhinlikte Bulunmanın Hükmü Kur’anı Kerim ve temiz sünnetten şer’î delillerle sihrin hükmü, sihirden sakındırma ve kâhinlere gitmeninin hükmünün açıklaması konusunda kolay bir üslupla yazılan kıymetli bu kitapçıktır.
سنة النشر : 2008م / 1429هـ .
حجم الكتاب عند التحميل : 365 كيلوبايت .
نوع الكتاب : pdf.
عداد القراءة:
اذا اعجبك الكتاب فضلاً اضغط على أعجبني و يمكنك تحميله من هنا:
شكرًا لمساهمتكم
شكراً لمساهمتكم معنا في الإرتقاء بمستوى المكتبة ، يمكنكم االتبليغ عن اخطاء او سوء اختيار للكتب وتصنيفها ومحتواها ، أو كتاب يُمنع نشره ، او محمي بحقوق طبع ونشر ، فضلاً قم بالتبليغ عن الكتاب المُخالف:
قبل تحميل الكتاب ..
يجب ان يتوفر لديكم برنامج تشغيل وقراءة ملفات pdf
يمكن تحميلة من هنا 'http://get.adobe.com/reader/'